Sırrı Süreyya Önder, Türk siyasetçi, senarist ve yönetmen olarak tanınan bir figürdür. 1960 yılında İstanbul’da doğan Önder, lisans eğitimini İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi'nde tamamlayarak film yapımcılığı sektörüne adım atmıştır. Sırrı Süreyya, pek çok başarılı yapımda yer almış ve Türk sinemasının farklı dönemlerine damgasını vurmuştur. Özellikle senaryosunu yazıp yönettiği 'İtiraf' adlı filmiyle geniş kitlelerce tanınmaya başlamıştır. Sadece sanatçı kimliği ile değil, aynı zamanda siyasi duruşuyla da dikkat çeken Önder, Türkiye’deki çeşitli gelişmeler karşısında her zaman cesur bir tavır sergilemiştir.
Sırrı Süreyya Önder, sanat alanındaki kariyerinin yanı sıra siyaset arenaında da kendine önemli bir yer edinmiştir. 2011 yılında, Türkiye’deki siyasetteki yenilikçi ve farklı yaklaşımları savunmak amacıyla Halkların Demokratik Partisi (HDP) çatısı altında siyasete adım atmıştır. Söz konusu partisinin milletvekili olarak TBMM'de Türkiye’nin güncel sorunlarına yönelik çözümler geliştirmiş ve çeşitli toplumsal konularda sesini yükseltmiştir. Sırrı Süreyya'nın, sanatçı kimliğiyle birleşen bu sosyal farkındalığı, genç nesiller için ilham kaynağı olmuştur. Önder, sanatçı ruhunu her zaman ön planda tutarak toplumsal adalet konularında aktif bir şekilde mücadele etmiştir.
Son zamanlarda Sırrı Süreyya Önder’in sağlık durumu gündeme gelmiştir. 2023 yılı içerisinde rahatsızlık tedavisi için hastaneye yatan Önder’in durumu, özellikle sevenleri ve hayranları tarafından endişeyle izlenmiştir. Hastalığın ne olduğu konusunda resmi bir açıklama yapılması beklenirken, pek çok spekülasyon ortaya atılmıştır. Sırrı Süreyya'nın sağlık sorunları, onun hayatındaki birçok önemli projeyi de etkilemiştir. Ancak sanatçı, bu zorlu süreç boyunca optimist kalmayı başarmış ve toplumda fark yaratan söylemleriyle gündeme gelmeye devam etmiştir. Genel olarak sanat ve siyaset ligini bir araya getiren bir figür olarak, yaşadığı zorlukların üstesinden gelme kararlılığını göstermektedir. Her ne kadar sağlık durumu belirsiz olsa da, Önder'in topluma karşı duyduğu sorumluluk ve sanata olan tutkusu, onu her zaman hayatta tutan en önemli motivasyon kaynağı olmuştur.
Sırrı Süreyya Önder'in hayatı, sadece bir sanatçı olarak değil, cesur bir sosyal aktivist olarak da örnek teşkil etmektedir. Sanatı ve siyaseti bir araya getirmesi, ona hem olumlu hem de olumsuz pek çok yorum getirmiştir. Ancak Önder, herhangi bir eleştiri karşısında yılmadı ve her zaman kendine has üslubuyla yanıt vererek, toplumda daha geniş bir farkındalık yaratmayı başarmıştır.
Önder’in hastalığı ve durumu, medya aracılığıyla yapılan açıklamalarla daha net bir çerçeveye oturacak olsa da, onun hayata dair duruşu ve mücadele azmi her zaman dikkat çekici olmuştur. Bugün, sanat dünyasında ve toplumsal meselelerdeki katkılarıyla Sırrı Süreyya Önder, bahsedilmesi gereken bir isim olarak önemini korumaya devam etmektedir.