Türk güreşinin önemli isimlerinden biri olan Kırkpınar Başpehlivanı Orhan Okulu, bu yılki yaklaşan Kırkpınar Yağlı Güreşleri’nde üçüncü altın kemerini kazanmayı hedefliyor. Tarihi Kırkpınar Güreşleri, Türkiye’nin en köklü spor etkinliklerinden biri olarak her yaz Selçuklu'nun izlerini taşıyan Edirne'de düzenleniyor. Orhan Okulu, elde ettiği başarılarla adını altın harflerle yazdırdığı bu geleneksel organizasyondaki hedefini net bir şekilde ortaya koyuyor: “Altın kemer için burada olmalıyım!”
Orhan Okulu, genç yaşta güreş camiasına adım atarak Mamak’ta başladığı spor hayatında kısa sürede büyük başarılara imza attı. İlk altın kemerini kazanarak tarihe geçen Okulu, ardından gelen şampiyonluklarına da tamamlayıcı bir adım oldu. Hazırlık dönemlerinde, hem teknik hem de fiziksel olarak sıkı bir çalışma sürdüren başpehlivan, antrenmanlarını yalnızca yerel değil, ulusal ve uluslararası düzeyde de saygın güreşçilerle gerçekleştirmektedir. Bu sayede hem becerilerini geliştirmekte hem de deneyim kazanmakta.
Okulu, zorlu güreş döneminde sporu sadece fiziksel bir mücadele değil, aynı zamanda mental bir savaş olarak değerlendiriyor. Özel spor psikologlarıyla çalışarak ruhsal dayanıklılığını artırmaya yönelik farklı stratejiler geliştiren Okulu, “Güreş, beden gücünden daha fazlasıdır. Zihinsel hazırlık, başarı için aynı derecede önemlidir” sözleriyle bu konudaki görüşlerini net bir şekilde belirtiyor. Antrenmanlarının yanı sıra, beslenme düzenini de optimize eden Orhan, sağlıklı bir yaşam tarzı benimseyerek yarışmalara hazırlığını sürdürüyor.
Orhan Okulu’nun başarılarında en büyük pay sahiplerinden biri de ailesi ve kendisine destek veren toplulukları. Küçük yaşlardan itibaren ailesinin ve çevresinin teşvikleri sayesinde yeteneğini keşfeden Orhan, ailemde sporun önemini hep gördüm diyor. Destekçi olarak yanlarında olan ailesi, her antrenmanı sonrasında da çok büyük motivasyon kaynağı oluyor. Adeta disiplin ve azmin simgesi haline gelen Orhan, antrenmanlarında ailesinin verdiği destekle daha da motive olduğunu belirtiyor.
Aynı zamanda, yerel güreş camiasının da büyük bir destekçisi olan Okulu, sık sık güreş severlerle bir araya gelerek onlarla deneyimlerini paylaşıyor. Bu birlikteliğin sadece kendi kariyerine değil, geleneksel yağlı güreşlerin de daha geniş kitlelere ulaşmasını sağlayacağına inanıyor. Her zaman hatırlatılan bir gelenek; “Güreş, bir ailedir” anlayışını benimseyen Okulu, bu bağlamda sosyal sorumluluk projelerine de aktif bir şekilde katılmakta.
Sonuç olarak, Orhan Okulu’nun hedefleri büyük ve vizyonu yüksek. Üçüncü altın kemer hedefi için gösterdiği azim ve kararlılık, sadece kendi kariyeri için değil, Türk güreşi açısından da bir umut ve ilham kaynağı olmaya devam ediyor. Kırkpınar Yağlı Güreşleri’nin yaklaşmasıyla birlikte, tüm gözlerin üzerine çevrildiği başpehlivan, ringde izlemek için sabırsızlanan güreş severlere unutulmaz bir gösteri sunmayı amaçlıyor. Hayallerine ulaşmak için gösterdiği mücadele, birçok gence de örnek teşkil edecek ve geleneksel güreşin gelecekteki nesilleri gerçekten besleyecek.