İstanbul'da su krizine dair tartışmaların arttığı şu günlerde, İSKİ’nin (İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi) barajlardaki doluluk oranlarına dair yaptığı açıklamalar dikkat çekiyor. 3 Mayıs 2023 tarihi itibarıyla İstanbul genelindeki barajların doluluk oranları, şehirdeki su rezervlerinin geleceği için hayati öneme sahip. Şu anda, özellikle de yaz aylarının gelmesiyle birlikte, su tüketiminin artacağı öngörüsüyle birlikte barajlardaki doluluk oranlarının ne durumda olduğu merak ediliyor.
İstanbul’un su ihtiyacını karşılayan barajlar, özellikle yaz aylarının basmasıyla birlikte su tasarrufu ve yönetimi açısından kritik bir öneme sahiptir. 2022'nin sonlarında kuraklık nedeniyle barajlardaki doluluk oranlarının düşmesi, 2023'ün başları itibarıyla da süregelen bir durum olarak gündeme geldi. İSKİ tarafından paylaşılan güncel verilere göre, 3 Mayıs 2023 tarihi itibarıyla İstanbul'daki barajların genel doluluk oranı %47 olarak açıklandı. Bu oran, geçtiğimiz yılın aynı dönemine göre belirgin bir azalma göstermekte. Geçtiğimiz yıl bu tarihlerde barajların doluluk oranı %65 civarındaydı. Bu durum, İstanbul’un su kaynakları üzerindeki baskının arttığını göstermektedir.
Hangi barajların doluluk oranı daha kritik? Kırklareli Barajı %85 doluluk oranına sahipken, Terkos Barajı %29 seviyelerine kadar gerilemiş durumda. Bunun yanı sıra, Alibeyköy Barajı da %40, Ömerli Barajı ise %45 doluluk oranıyla İstanbullular için su sıkıntısının yaşanabileceği bölgeler arasında bulunuyor. Genel olarak değerlendirildiğinde, İstanbul’daki barajlar son derece kritik bir eşikte. Yağışların azalması ve buna bağlı olarak su kullanımı artarsa, İstanbullular sıkıntılı günlerle karşı karşıya kalabilir.
İstanbul'daki su sıkıntısının önüne geçmek için oldukça dikkatli bir su yönetimi uygulamak elzem. Bu kapsamda, hem bireysel hem de kurumsal düzeyde yapılması gereken su tasarruf önlemleri büyük önem taşıyor. İSKİ, su tasarrufu bilincini arttırmak adına çeşitli kampanyalar başlatarak İstanbul halkını bilgilendirme amaçlı çalışmalar yürütmektedir. Bu çalışmalara ek olarak, İstanbul’da bulunan şehir dışı inşaatları ve dev yatırımları gerçekleştiren firmalar için sürdürülebilir su yönetim planları oluşturmak kritik bir görev haline geldi.
Bireysel düzeyde ise, vatandaşlara düşen görev, su kullanımını minimumda tutmak ve gereksiz su tüketimini engellemektir. Basit yöntemlerle evlerde su tasarrufu sağlamak mümkündür. Örneğin, muslukları gereksiz yere açmamak, duş sürelerini kısaltmak ve sızdıran muslukları hemen tamir ettirmek gibi önlemler, günlük yaşamda su tasarrufunu sağlayabilir. Ayrıca, bahçe sulama gibi faaliyetlerde dikkat edilmesi gereken meydan okumalar da mevcut. Bu süreçte bitki türlerini doğru seçmek, su kullanma verimliliğini artırırken, doğal kaynaklarımızı da korumaya yardımcı olur.
Sonuç olarak, İstanbul’daki baraj doluluk oranlarının kritik seviyelere ulaşması, şehrin su yönetimi üzerindeki baskıyı artırmaktadır. Yaz aylarının gelmesiyle birlikte su tüketiminin artacağı öngörülmektedir. İstanbulluların bu süreçte su tasarrufu konusunda daha duyarlı olmaları, hem kişisel yaşamlarında hem de geniş anlamda toplumsal bir bilinç oluşturması açısından büyük bir önem taşımaktadır. Doğal kaynaklarımızın korunması için atılacak her adım, gelecekteki İstanbul için hayati bir öneme sahip olacaktır.