Isparta, Türkiye'nin önemli tarım merkezlerinden biri olarak bilinirken, geçtiğimiz günlerde meydana gelen zirai don olayının etkileri, çiftçiler ve tarım sektörü için büyük bir kaygı kaynağı haline geldi. Özellikle elma, gül, kiraz ve kayısı gibi önemli ürünlerde ciddi kayıplar yaşandığı belirtiliyor. Bu durum, bölgede tarım ekonomisini olumsuz etkileyerek gıda güvenliğini tehdit ediyor. Çiftçiler, don olayının yanı sıra, iklim değişikliği gibi uzun vadeli sorunlarla da başa çıkmak zorunda kalıyorlar.
Zirai don, hava sıcaklıklarının aniden düşmesi sonucu meydana gelir ve bu durum bitkilere zarar verebilir. Genellikle baharın erken dönemlerinde, çiçeklenme döneminde gerçekleşen don olayları, tarımsal üretimin büyük ölçüde etkilenmesine neden olur. Özellikle Isparta gibi sıcaklık dalgalanmalarının sık yaşandığı bölgelerde, çiftçilerin don riskine karşı hazırlıklı olmaları son derece önemlidir. Ancak son olayda, birçok çiftçi hazırlıksız yakalandı.
Isparta'daki zirai don, özellikle elma ağaçlarının çiçek açma döneminde meydana geldi. Sıcak günlerin ardından gelen ani soğuk hava, tarım ürünlerinin dondurulmasına yol açtı. Elma, gül, kiraz ve kayısı gibi ürünlerin çiçekleri, düşük sıcaklık nedeniyle kuruyarak döküldü. Çiftçiler, bu kayıpların yanı sıra, gelecekteki ürün verimliliği konusunda da endişeliler. Çünkü bu yıl hasat edilmesi beklenen meyveler, değil sadece yerel pazara, aynı zamanda ihracat pazarına da büyük bir katkı sağlayacaktı.
Isparta’da zirai don olayının çiftçiler üzerindeki etkisi oldukça derin. Onlarca yıldır tarım alanında mücadele eden aileler, bir gecede hayallerinin sönmesine tanık oldular. Çiftçiler, ürünlerini korumak için çeşitli önlemler almalarına rağmen, sıcak ve soğuk hava dalgalanmaları her zaman planlanabilir olmuyor. Çiftçi Mehmet Yılmaz, "Bu yılki don olayı bizim için tam bir felaket oldu. Elma ağaçlarımızın yarısı yok oldu. Uzun yıllar süren emeğimiz bir gecede gitti," diyerek durumu dile getiriyor.
Isparta Tarım ve Orman Müdürlüğü, çiftçilere don olayı öncesinde çeşitli uyarılar yapmış olsa da, birçok üretici bu uyarıları dikkate almadı. Hava koşullarının öngörülemezliği nedeniyle hazırlık yapmaları zorlaşırken, yaşanan kayıplar sektördeki güvensizliği artırdı. Özellikle gül üreticileri, Isparta'nın gül ihracatındaki payını kaybettiklerini belirtirken, "Bu, sadece ekonomik değil, aynı zamanda psikolojik bir yıkım. Yıllarca süren emeğimiz uçup gitti," diyorlar.
Uzmanlar, iklim değişikliğinin tarım üzerindeki etkilerinin giderek daha belirgin hale geldiğini savunarak, zirai don gibi olayların önümüzdeki yıllarda daha sık yaşanabileceğini ifade ediyorlar. Bu durum, özellikle tarım sektöründeki yatırımcılar için büyük bir belirsizlik oluşturuyor. Yüksek maliyetlerle tarım yapan çiftçilere ek olarak, sigorta sisteminin yetersizliği de çiftçilerin işlerini zorlaştırıyor. Çiftçiler, don olayı sonrası yaşanan zararların giderilmesi için devlet desteklerinin artırılması gerektiğini vurguluyor.
Sonuç olarak, Isparta'daki zirai don felaketi, sadece bu yılki tarım sezonunu değil, uzun vadede bölgedeki tarım ekonomisini de olumsuz etkileyebilir. Çiftçilerin yaşadığı kayıplar, bölge ekonomisinde dalgalanmalara yol açarak, tarımsal dayanıklılığı yeniden gözden geçirmeyi zorunlu kılıyor. Tarımda sürdürülebilirliği sağlamak ve iklim değişikliği ile başa çıkmak için acil önlemler alınması gerektiği konusunda herkes hemfikir.
Isparta'da yaşanan bu durum, hem yerel hem de ulusal düzeyde önemli tartışmaları beraberinde getirdi. Çiftçilerin yaşadığı sorunlar, gelecekte tarımsal politikaların ve stratejilerin nasıl şekilleneceğini de etkiliyor. Uzmanlar, tarımsal üretimin korunması için sadece kısa vadeli değil, uzun vadeli çözümlerin de geliştirilmesi gerektiğini vurguluyor. Isparta'nın tarım potansiyelini kaybetmemesi için acilen harekete geçilmesi gerekmektedir.