Ülkemizde gençler arasında artan şiddet olayları, son olarak İstanbul'da yaşanan bir cinayetle yeniden gündeme geldi. 18 yaşındaki bir gencin, bir tartışma sonucu bıçaklanarak hayatını kaybetmesi, toplumda büyük bir yankı uyandırdı. Olay, sadece bir bireyin hayatını kaybetmesiyle sınırlı kalmayıp, gençlik sorunlarına dair önemli soruları da beraberinde getiriyor. Yüksek sesle tartışan iki gençten birinin, diğerine saldırarak bıçakla öldürmesi, küçük bir anlaşmazlığın nasıl trajik bir sonuca yol açabileceğini gösteriyor. Bu olay, gençler arasında sağlıklı iletişim eksikliğinin ve çözüm yollarının zayıflığının bir başka acı örneği oldu.
Olay, geçtiğimiz gün İstanbul'un yoğun caddelerinden birinde gerçekleşti. İddialara göre, 18 yaşındaki Ahmet ve 19 yaşındaki Mehmet, günlük hayatın sıradan detaylarından bir konu üzerinde tartışmaya başladı. Ancak tartışma, zamanla kavgaya dönüştü. Geçen yıllarda yaşanan bu tür olaylardan edinilen tecrübeler, gençler arasındaki anlaşmazlıkların çoğunlukla sözlü tartışmalardan çok daha şiddetli sonuçlar doğurabileceğini öngörüyor. Anlaşılan o ki, Ahmet ve Mehmet arasındaki tartışma da bu kuraldan muaf değildi. Ancak ilginç olan, çevredeki insanların olaya tanıklık etmesine rağmen zamanında müdahale edememeleri veya bu tür olayların ciddiyetinin farkına varamamalarıydı.
Mehmet, kendisine yapılan hakaretlerin ardından bıçaklanma tehdidi savurdu. Olay anında panik yaşayan çevredeki gençler, müdahale etmek yerine geri çekildi. İlk başta sadece sözlü bir itiş kakış gibi görünen durum, bir anda kanlı bir cinayetle sonuçlandı. Ahmet, bıçaklanan genç oldu ve olayın ardından hızlı bir şekilde hastaneye kaldırıldı ancak yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Olay yerinde bulunan güvenlik kameraları, cinayet anının detaylarını kaydederek, soruşturma sürecine önemli bir katkı sağladı.
Olayın ardından hemen harekete geçen İstanbul Emniyet Müdürlüğü, Mehmet’i olay yerinden kaçmaya çalışırken yakaladı. Yapılan ilk sorgulamalarda Mehmet, tartışmaktan kaynaklanan gerilimin kontrolden çıktığını ve olayın kazaen gerçekleştiğini iddia etti. Ancak güvenlik kameralarındaki görüntüler ve tanık ifadeleri, bu savunmayı çürüten güçlü deliller sundu. Elde edilen bulgular neticesinde şüpheli, cinayetten tutuklandı ve cezaevine gönderildi. Bu tür olaylar, gençlerin hayatını kaybetmesine neden olan etkilerin yanında, tutuklanan bireyin yaşamını ve ailesinin geleceğini de derinden etkileyebilir. Gençlerin geleceği adına bu tür sorunların çözülmesi, toplumda önemli bir tartışma başlatıyor.
Ülkemizde gençlerin bu tür şiddet olaylarına karışması, gençlerin ruh sağlığını ve sosyalleşme biçimlerini sorgulamamıza neden oluyor. Ailelerin, okulların ve devletin, gençlerin sağlıklı bir şekilde büyümesine katkı sağlaması gerekmektedir. İstatistiklere göre, günümüzde gençlerin karşı karşıya kaldığı potansiyel riskler her geçen gün artıyor. Şiddetin nedenleri arasında sosyal medya kullanımı, kendini ifade etmede zorluklar ve çevresel faktörler ön plana çıkıyor. Dolayısıyla, bu tür trajediler yaşanmadan önce toplumsal yapının güçlendirilmesi şart. Eğitim sisteminin, gençlerin duygusal zekalarını geliştirmeye yönelik önlemler alması ve şiddet içermeyen iletişim yöntemlerini öğretmesi elzemdir.
Ahmet’in ailesi yaşadıkları acıyı derin bir şekilde hissetmektedir. Aile, gençlerin hayatta karşılaştıkları zorlukları bilmediklerini ifade etti. “Birbirimizle iletişim kurmayı öğrenemediğimiz her an, bir an daha kaybediyoruz.” sözleriyle toplumun dikkatini gençlerin psikolojik ve sosyal sorunlarına çekmek istediler. Yine de bu tür trajik olayların bir daha yaşanmaması için önlemler alınması gerektiği konusunda hemfikiriz. Bu noktada, tüm paydaşlar ayrı ayrı sorumluluk üstlenmelidir. Eğitimciler, psikologlar, aileler ve gençlerin kendileri, bu konuda daha dikkatli ve çözüm odaklı yaklaşmalıdır. Gençlerin sağlıklı bireyler olarak yetişmesi ve topluma faydalı olmaları için cinsiyet, etnik köken veya sosyal statü ayrımı yapılmaksızın eşit bir fırsat sunulması gerekmektedir.
Olayın ardından, toplumsal bilinçlenmenin önemini bir kez daha vurgulamak gerekiyor. Toplum olarak, gençlerin hayatına yalnızca bir olay olarak bakmak yerine, onların yaşadığı sorunlar ve çözüm yolları üzerinde derinlemesine düşünmeliyiz. Gençlerin birbirleriyle sağlıklı bir biçimde iletişim kurmaları ve duygularını ifade edebilmeleri için gerekli destek ve eğitimi almalarının gerekliliği, bu olayın en önemli derslerinden biri belki de. Geleceğin teminatı olan gençlerimizin, bu tür kargaşalardan uzak bir hayat sürmesini ummakla birlikte, bu konuda atılacak adımlar ve planlanacak projeler, toplumun refahı için de hayati öneme sahip olacaktır.
Biz de haberulkesel.com olarak, bu tür olayların yaşanmaması ve sağlıklı bir toplum oluşturulması için gereken farkındalığın arttırılması adına çalışmaların önemine dikkat çekiyoruz. Gençlerimizin sağlıklı bir ortamda yetişmesi için yapılacak her katkı, onlara daha iyi bir gelecek sunmak adına atılmış önemli bir adım olacaktır.