Türkiye’nin yer altı zenginlikleri, ekonomiye sağladığı katkıyla cari açığın kapatılmasında önemli bir araç haline gelebilir. Uzmanlar, madencilik ve enerji sektöründe yapılan yatırımların, ülkenin dışa bağımlılığını azaltarak cari açığın düşürülmesine büyük katkı sağlayabileceğini belirtiyor.
Son yıllarda yapılan araştırmalar, Türkiye’nin toprak altındaki maden rezervlerinin zengin bir potansiyele sahip olduğunu ortaya koydu. Bor, altın, lityum, nadir toprak elementleri ve enerji kaynakları gibi stratejik minerallerin keşfi, bu potansiyeli daha da anlamlı kılıyor. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, yer altı kaynaklarının ekonomiye kazandırılması amacıyla kapsamlı projeler yürütüyor.
Özellikle bor rezervleri konusunda dünya lideri olan Türkiye, bu avantajını sanayi ve teknoloji alanlarında kullanarak ekonomik büyümeyi desteklemeyi hedefliyor. Bor minerali, savunma sanayinden enerji sektörüne kadar pek çok alanda stratejik öneme sahip. Ayrıca, lityum üretimi projeleriyle elektrikli araç bataryaları için gerekli olan kritik ham maddelerin temininde önemli bir rol üstleniyor.
Uzmanlar, yer altı kaynaklarının işlenip katma değeri yüksek ürünlere dönüştürülmesinin, ithalatı azaltarak dış ticaret dengesine olumlu yansıyacağını ifade ediyor. Bu bağlamda, yerli üretim kapasitesinin artırılması ve uluslararası pazarlarda rekabet edebilecek ürünlerin geliştirilmesi büyük önem taşıyor.
Türkiye’nin madencilik sektöründe attığı adımlar, sadece cari açığı azaltmakla kalmayıp, aynı zamanda stratejik bağımsızlık hedefine de hizmet ediyor. Yetkililer, bu sürecin başarıyla yürütülmesi için kamu ve özel sektör iş birliğinin hayati önem taşıdığını vurguluyor. Toprak altındaki zenginliklerin, Türkiye ekonomisinin geleceğinde önemli bir yer tutacağına kesin gözüyle bakılıyor.