Bir tıp fakültesinin cerrahisi her zaman yüksek bir etik standart ve hasta güvenliği gerektirir. Ancak geçtiğimiz günlerde yaşanan bir olay, bu standartları sorgulattı. Ülkemizin önde gelen hastanelerinden birinde görev yapan bir cerrah, hastalarından "lazer parası" talep ederek rüşvet almaya çalışırken yakalandı. Olay, cerrahın rüşvet talep ettiği hastalar tarafından polise ihbar edilmesinin ardından ortaya çıktı.
Hastası olan Y.A., yapılacak operasyon öncesinde cerrahın kendisinden ilave bir ücret talep etmesinin ardından durumu sağlık müdürlüğüne aktardı. Hastaların güvenliğini hiçe sayan bu durum, sadece cerrahın etik değil, aynı zamanda cezai sorumluluklarını da gündeme getirdi. İhbarın üzerine hastaneye giden yetkililer, dosyaları inceledikten sonra cerrahı gözaltına alma kararı aldı.
Olayın detayları, cerrahın daha öncesinde de benzer durumlarla karşılaştığı ve bu tür taleplerde bulunduğu iddialarını gündeme getirdi. Hastalar arasında oluşan huzursuzluğun yanı sıra, bu durum hastane yönetiminin de büyük bir itibar kaybı yaşamalarına neden oldu. Cerrah, "lazer parası" adı altında talep ettiği ücreti hastalarından almakta ısrarcı olduğu için, hastalar arasında da bir endişe ortamı oluşturmuştu.
Cerrahın talep ettiği "lazer parası" nın yasal dayanağı yoktu. Sağlık sektöründe çalışan personelin, hastalarından maddi kazanç elde etme çabası, ciddi bir etik ihlalidir. Uzmanlar, bu tür durumların sağlık sisteminin güvenilirliğine büyük zarar verdiği konusunda hemfikir. Ayrıca bu tür eylemler, tıbbın temel ilkelerine, yani hastanın yararına hizmet etme prensibine aykırıdır.
Olayın ardından sağlık bakanlığı, konuyla ilgili detaylı bir inceleme başlatırken; cerrahın sahip olduğu lisansın da iptal edilmesi için gerekli adımları atmayı planlıyor. Yapılan açıklamalarda, sağlık sisteminin tüm bireylerinin, etik kurallar çerçevesinde hareket etmesi gerektiği vurgulandı.
İlgili soruşturmanın ardından cerrah, tutuklanarak cezaevine gönderildi. Hastalar nezdinde oluşan bu güven kaybı, sadece hastanenin değil, bütün sağlık sisteminin itibarını olumsuz etkileyebilecek bir durum. Hastaların sağlıklı bir hizmet almak için güven içinde gidebilecekleri bir ortama ihtiyaçları olduğu açık bir gerçektir. Sağlık çalışanlarının, hastaların güvenliğini sağlamak için var olan mesleki etik kurallarına uyması, sağlık sisteminin sürdürülebilirliği açısından son derece önemlidir.
Bu tür olayların önüne geçebilmek için, sağlık kurumlarının denetim mekanizmalarını güçlendirmesi ve personel eğitimlerine önem vermesi gerektiği düşünülen başlıca noktalar arasında yer alıyor. Fakat, bir hata yapmanın sonucunun ne kadar ağır olacağını gösteren bu olay, aynı zamanda da sağlık sektöründe tüm aktörlerin dikkatli olması gereken bir durum olduğunu bir kez daha hatırlatmış oldu.
Böyle bir durumla karşılaşan hastaların, yaşadıkları sorunları üst mercilere taşıması gerektiği vurgulanırken; bu tür şikayetlerin, sağlık hizmetlerinin iyileştirilmesi yönünde büyük bir adım olacağı belirtiliyor. Cerrahın tutuklanmasının ardından, hastaların yaşadığı mağduriyetlerin giderilmesi için hastane yönetimi ile işbirliği yapılması adına çeşitli projelerin geliştirileceği umuluyor.
Ülkemiz genelinde bu tür maddi taleplerin önlenmesi ve sağlık sisteminin güvenilirliğinin artırılması amacıyla, yetkililerin alacağı önlemler ve atacağı adımlar, büyük bir merakla bekleniyor. Sağlık alanında yaşanan bu tür olumsuzlukların önüne geçilmesi, tüm taraflar için sağlıklı bir sistem oluşturulması adına oldukça kritik bir öneme sahiptir.