Yıllardır sahnede ve ekranda izleyicileri büyüleyen Taylan, son röportajında empatiyi, oyunculuğun temeli olarak gördüğünü ve her karakteri anlamanın, onu en iyi şekilde canlandırmanın anahtarını bu duyguda bulduğunu söyledi. Taylan, aynı zamanda toplumsal duyarlılığın ve insan haklarının önemine dikkat çekerek, empatiyi sadece oyunculukta değil, günlük yaşamda da önemli bir erdem olarak tanımladı.

Taylan, "Bir karakteri doğru oynamak için önce o karakterle empati kurmanız gerekiyor. Karakterin dünyasını, hislerini, zayıflıklarını anlamadan doğru bir şekilde canlandırmak neredeyse imkansız," dedi. Ona göre, empati bir oyuncunun hem karakterle hem de izleyiciyle güçlü bir bağ kurmasına olanak tanıyor. "Karakterin duygularına girebilmek, izleyicinin de bu duyguları hissetmesini sağlamak, bir oyuncunun en büyük sorumluluğudur," şeklinde konuştu.

Sahnedeki Empati
Ahmet Mümtaz Taylan, özellikle tiyatroda empatiyi derinlemesine yaşadığını ifade etti. "Sahneye adım attığımda, karakterimle birleşiyor ve onun dünyasında yaşıyorum. Her replikte, her hareketimde o karakterin içsel dünyasını açığa çıkarmaya çalışıyorum," diyen Taylan, tiyatroda olduğu kadar sinemada da empatik bir yaklaşım sergilediğini belirtti. Onun oyunculuğu, her zaman bir içsel çatışma ve duygusal derinlik taşıyan, izleyicisini düşünmeye sevk eden bir tarzla şekilleniyor.

Taylan’ın en çok tanınan rollerinden biri, "Vizontele"deki "Mustafa" karakteriydi. Bu rolünde, Taylan empatiyi sadece izleyiciye değil, aynı zamanda o dönemin toplumunun da duygusal yapısına odaklanarak yansıttı. Taylan, "Vizontele’deki Mustafa, sadece bir köy delikanlısı değil, dönemin insanının bocalamalarıyla dolu bir karakterdi. Onun içindeki sevgi, öfke ve çaresizliği anlamak, bu karakteri sahneye taşırken bana büyük kolaylık sağladı," dedi.

Empati ve Toplumsal Sorumluluk
Taylan, empatiyi sadece sanatla sınırlamıyor. Toplumsal sorumlulukların önemini vurgulayan Taylan, "Empati, sadece sanatçılar için değil, toplumun her bireyi için gereklidir. Bir insanın yaşamını anlayabilmek, ona yardım edebilmek ve ona insan gibi davranabilmek, bence hepimizin görevidir," şeklinde konuştu. Özellikle çocuklar, yaşlılar ve engelli bireylerle empati kurmanın toplumda daha fazla anlayış yaratacağına inandığını belirtti.

Sosyal Medyanın Etkisi ve Empati
Ahmet Mümtaz Taylan, günümüzde dijital medya ve sosyal medyanın artan etkisine de değindi. "Sosyal medyada bazen empati duygusunun kaybolduğunu hissediyorum. Herkes düşüncesini özgürce ifade etme hakkına sahip, ancak bazı tartışmalar, insanların karşısındaki kişiyi dinlemek ve anlamaktan çok, sadece kendi fikirlerini dayatmak üzerine oluyor," dedi. Taylan, sosyal medya kullanıcılarının, diğer insanların duygusal dünyasına saygı göstererek daha empatik bir dil kullanmaları gerektiğini savundu.

Empatinin Gücü
Son olarak Taylan, empatiyi bir güç olarak tanımladı. "Empati, sadece bir karakterin rolünü oynamaktan çok daha fazlasıdır. Bu, insan olmanın en temel gücüdür. Birinin acısını anlayabilmek, ne hissettiğini hissedebilmek, sadece oyuncular için değil, toplumda herkes için bir adım öteye gitmektir," dedi.

Ahmet Mümtaz Taylan’ın empati üzerine yaptığı bu açıklamalar, sanatçının sadece bir oyuncu değil, aynı zamanda toplumsal duyarlılığı yüksek bir birey olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Onun sanatında ve hayatındaki empati, sadece karakterlere değil, insanlığa dair büyük bir anlayış ve duyarlılık taşıyor.