Son dönemde dünya gündemini meşgul eden haberlerden biri de ABD’nin Suriye’den çekilme planları. İsrail basınında çıkan haberlere göre, Washington’un Suriye’deki askeri varlığını azaltma kararı, bölgesel jeopolitik dengeleri yeniden şekillendirebilir. Bu durum, Ortadoğu’daki birçok aktör için önemli stratejik değişikliklere yol açacak gibi görünüyor. Bu makalede, ABD'nin Suriye'deki varlığını tartışacak, çekilmenin olası sonuçlarını ve bölgedeki dinamikleri ele alacağız.
ABD, Suriye'deki askeri varlığını IŞİD ile mücadelenin bir parçası olarak sürdürmüştü. Ancak son dönemde, Washington’un Suriye'den çekilme konusundaki düşünceleri değişmeye başladı. Bu, hem ticaret ilişkileri hem de bölgesel güvenlik stratejileri açısından birçok soru işareti doğuruyor. Bilindiği üzere, Suriye’deki iç savaşın başlangıcından bu yana ABD, Suriyeli muhalefeti destekleyerek ve IŞİD karşıtı koalisyonun bir parçası olarak bölgedeki varlığını sürdürmeye çalıştı. Ancak, Suriye’deki mevcut durum ve İsrail'in güvenlik kaygıları göz önünde bulundurulduğunda, Washington’un bu stratejiyi yeniden değerlendirmesi kaçınılmaz hale geldi.
Son yapılan anketler ve diplomatların değerlendirmeleri, ABD’nin çekilme kararının arkasındaki ana nedenlerin başında ekonomik nedenlerin yattığını gösteriyor. CDC (Covid-19) pandemisi sonrası yaşanan ekonomik sıkıntılar, askeri harcamaları azaltma ihtiyacını zirveye taşıdı. Amerikan halkı, ülkelerini dış askeri görevlerden geri çekmeye yönelik bir çağrı yaparken, yönetim bu durumu göz önünde bulundurarak bir strateji geliştiriyor. Ancak bu noktada bölgedeki istikrarın sağlanması için hangi adımların atılacağı belirsizliğini koruyor.
ABD’nin Suriye’den çekilmesi, sadece kendi güvenlik stratejilerini değil, aynı zamanda bölgedeki güç dengelerini de etkileyebilir. Rusya, İran ve Türkiye gibi ülkelerin Suriye’de etkinlikleri artabilir. Hatta bazı analistler, ABD’nin çekilmesinin, İran’ın Suriye’deki etkisini artırabileceğini ve bunun da İsrail için büyük bir tehdit oluşturabileceğini savunuyor. Özellikle İran’ın milis güçler aracılığıyla Suriye üzerindeki etkisi, İsrail’in bölgede özellikle bu zemine karşı savunma ve askeri önlemler almasının gerekliliğini artırabilir.
Diğer bir yandan, bölgedeki diğer aktörlerin ABD’nin suretiyle olumsuz etkilenen stratejiler geliştirse de Suriye’nin geleceği, bu güç mücadeleleri ile birlikte şekillenecektir. ABD’nin geri çekilmesi durumunda, bölgedeki siyasi istikrarsızlık ve çatışma riskinin artabileceği, tüm bunlarla birlikte sivil toplumun da bu durumdan olumsuz etkilenebileceği düşünülüyor.
Suriye’deki durumu çok yönlü olarak değerlendirirken, ABD’nin çekilmesinin terörizme karşı mücadelenin seyrini nasıl etkileyeceği de önem taşıyor. IŞİD gibi terör örgütlerinin yeniden canlanma olasılığı, bu noktada en çok endişe verici durum olarak öne çıkıyor. ABD’nin mevcut varlığı terörizme karşı önemli bir denge unsuru oluştururken, bu durumun sona ermesi, uluslararası güvenlik açısından ciddi tehditler oluşturabilir.
Özetle, ABD'nin Suriye'den çekilmesi, sadece askeri bir adım olmanın ötesinde, bölgedeki tüm güç dengelerini etkileyebilecek bir gelişme olarak değerlendirilmektedir. Hem iç politika hem de uluslararası ilişkiler içinde önemli bir yeri olan bu konu, günümüzde daha geniş bir perspektiften ele alındığında, elbette birçok yansımaya sebep olacaktır. Gelecek günlerde, bu çekilmenin nasıl bir yol haritası çizeceği ve hangi müzakerelerin yapılacağı merakla bekleniyor. Dikkatle takip edilmesi gereken bu süreç, Ortadoğu’daki jeopolitik dinamiklerinizi değiştirebilir. ABD’nin Suriye’deki mevcut durumu ve olası sonuçları, dünya genelinde birçok aktörün gözünde büyük bir önem taşıyor.