Türkiye'nin dört bir yanında, dolandırıcılık faaliyetlerinin boyutları giderek artarken, son günlerde peş peşe yaşanan eskort dolandırıcılığı olayları dikkat çekti. Özellikle büyük şehirlerde ve turistik bölgelerde yaşanan dolandırıcılıklar, toplamda 12 milyonluk bir vurgun ile sonuçlandı. Yerel güvenlik güçleri, başta İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya, Bursa ve Adana olmak üzere altı ilde başlattıkları geniş çaplı operasyonlarla, organizasyonun detaylarını ortaya çıkarttılar.
Dolandırıcılar, önce sosyal medya platformları ve çeşitli internet siteleri üzerinden kendilerine sahte hesaplar açarak, potansiyel müşterilere yönelik dikkat çekici görseller ve yanıltıcı reklamlar yayınladılar. İlgili kişiler, kendilerine sunulan cazip teklifler karşısında kolayca ikna oldular. Özellikle lüks yaşam tarzlarını sergileyen dolandırıcılar, bu yöntemle birçok kişi tarafından güvenilir olarak değerlendirildi ve dolayısıyla dolandırılmaları kaçınılmaz hale geldi.
Bu dolandırıcılık sisteminin en dikkat çekici yanlarından biri, dolandırıcıların hedef aldıkları kişilere kişisel bilgilerini kolaylıkla elde edebilmeleri oldu. Telli numaralar kullanarak sahte profiller oluşturan dolandırıcılar, yaşadıkları yeri, sosyal çevrelerini ve hatta çalışma alanlarını iyi bir şekilde analiz etmişlerdi. Böylece kendilerine güvenilmesini sağladılar. Yüksek meblağlar karşılığında vaat edilen hizmetlerin yerine getirilmemesi, mağdurların dolandırıldığını anlamasına yol açtı. Ancak bu noktadan sonra dolandırıcılar, kurbanlarını daha da tuzağa düşürmek için yeni taktikalara başvuruyorlardı.
Son dönemdeki şikayetlerin artışı üzerine, emniyet güçleri harekete geçti. Uzun süreli bir takip ve araştırma sürecinin ardından, şebekenin İstanbul merkezli olduğu belirlendi. Yapılan operasyon neticesinde, 25 kişi gözaltına alındı ve dolandırıcılıkta kullanılan bazı araç ve gereçlere el konuldu. Gözaltına alınanların çoğu, internet üzerinden eş zamanlı birçok dolandırıcılık olayına karıştıkları tespit edildi. Ayrıca, şebekenin uluslararası bağlantıları olduğu ve yabancı uyruklu kişilerle işbirliği içerisinde hareket ettikleri de saptandı.
Bu tür dolandırıcılık olayları, yalnızca maddi kayba yol açmakla kalmıyor, aynı zamanda insanların güven duygusunu da zedeliyor. Dolandırılan çoğu kişi, olayın ardından hem maddi hem de manevi zorluklar yaşadı. Kurbanların mağduriyetlerinin giderilmesi adına, sosyal yardım ve destek programları başlatıldı. Bu gibi olayların bir daha yaşanmaması için toplumda farkındalık yaratılması da önem taşıyor. Emniyet güçleri, dolandırıcılık vakalarına karşı sürekli olarak faaliyet gösterirken, bireylerin de dikkatli olması gerektiğinin altını çiziyor.
Sonuç olarak, bu tür dolandırıcılık vakalarının artışı, internet kullanımının yaygınlaşması ve sosyal mühendislik tekniklerinin etkinliği ile doğrudan ilişkilidir. Bu nedenle, internet üzerinden yapılan işlemlerde dikkatli olunması, kişisel bilgilerin paylaşılmaması ve şüpheli durumlardan uzak durulması kritik öneme sahiptir. Toplum olarak, dolandırıcılık vakalarına karşı daha dikkatli ve duyarlı olunmalı; eğitim ve bilgilendirme çalışmaları bu doğrultuda artırılmalıdır.